(Proje Uygulama Sayfamız..: http://www.facebook.com/#!/medya.martilari1)
Her şey Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından davet edilen ve “öğretmen eğitimi” alanında çalışmaları olan ve şu an “kalite okulları” üzerinde çalışan Dr. Hayal KÖKSAL tarafından verilen “Geleceğin Öğretmenleri, Öğretmenlerin Geleceği” adlı seminere katılmak ile başladı. Öğrencilerin aktif katılımını gerektiren ve bir nevi yüksek lisans, doktora tezine benzer bir çalışma yürütmelerini gerektiren bu proje, biz öğretmenlerin gözünü korkutsa da hocamız Hayal KÖKSAL’ın verdiği bilgi ve okul müdürümüz Şükrü GELMEZ’in verdiği destek ile birlikte projeye okul olarak katılmaya karar verdik. Projede biz öğretmenler öğrencilere rehberlik edecek, kendilerini ilgilendiren bir sorunun üstesinden gelmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konusunda yardımcı olacaktık. Onlarda bu süreçte aktif rol oynayacak bütün aşamaları imece yoluyla aşacaktı.
Proje lider öğretmeni olarak Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Muhittin IŞIK ve destek öğretmen olarak Matematik Öğretmeni Pınar ERDOĞAN ile ilk önce imece halkamızı oluşturduk. Bu işte gönüllülük esas olduğundan istekli öğrencilerimizi seçtik. Sırasıyla imece halkası üyeleri olan öğrencilerimiz Enes KÜPELİ (imece halkası lideri), İremnur ERENEL (koordinatör), Eren KILIÇKAYA ve Ömer F. UĞUR (web/blog tasarımcısı), Osman BAL (bütçe sorumlusu), Hüseyin HARMANTEPE ve Ertuğrul ÇAĞRITEPE (iletişim sorumlusu), Abdulhamit FURUNCU (sanat sorumlusu), Şeymanur UZ ve Recep TİRYAKİOĞLU (etkinlik sorumlusu). İmece halkası öğrencilerimiz ile ilk iş yarışmada verilen dört adet konudan birini seçmekti. Oy birliğiyle “Eğitimde Sosyal Medya” konusunu seçtik. Ardından halkamıza bir isim belirledik, “Medya Martıları”.
Konumuzu ve halkamızın ismini belirledikten sonra okulumuzun öğrencileri olarak sorunumuzu belirledik. “Başarısız olunan, kaçırılan, sıkıcı geçen yani herhangi bir sebepten dolayı aksayan derslerimizi nasıl telafi edebiliriz?”
İmece Halkamız “Medya Martıları”
Bu projede amacımız aksayan bu dersleri telafi etmek için, sosyal medyadan faydalanarak nasıl giderebileceğimizi göstermek. Genellikle youtube, facebook, twitter, LinkedIn gibi sosyal medya araçlarının eğlence amacı ile kullanıldığı düşünülür. Fakat biz Madya Martıları olarak sosyal medyanın bu kullanım amacının yanında aynı zamanda eğitim alanında da kullanıldığını ve kullanılabileceğini göstermek istiyoruz. Bu amacımız için ilk iş olarak alan taramasına başladık. “Turabi Baba” kütüphanesine giderek sosyal medyanın kulanım alanları ile ilgili bilgiler topladık. Topladığımız bu bilgiler ışığında sorunumuzu belirten balık kılçığını, matris diyagramını, çalışma stratejimizi ve çalışma planımızı çıkardık.
Ardından Dr. Hayal KÖKSAL’ı okulumuza davet ettik. Sonraki aşama olarak okulumuz öğretmen ve öğrencilerine hem haberdar olmaları hem de destek sunmaları için projemiz hakkında seminerler verdik. Yaptığımız plan çerçevesinde sosyal medya da bir sayfa açarak işe başladık. Bu sayfa sayesinde öğrenciler kaçırdığı dersleri izleyebiliyor ve öğretmenler de istediği duyuruyu buradan yapabiliyor ve ayrıca unuttuğu ve eksik kaldığını düşündüğü bir şeyler var ise bu ortamda paylaşabiliyor. Sosyal medya ortamı sayesine sınıf içinde zamandan ve mekandan kaynaklı yapamadığımız etkinlikleri yada çalışmaları tamamlama şansı buluyoruz. En basitinden İngilizce derslerinde sınıf içindeyken yabancı öğrenciler ile konuşma şansımız yokken sosyal medya ile hem işitsel hem de görsel olarak (msn, skype gibi) iletişime geçip yabancı dilimizi geliştirebiliyoruz.
Ardından Dr. Hayal KÖKSAL’ı okulumuza davet ettik. Sonraki aşama olarak okulumuz öğretmen ve öğrencilerine hem haberdar olmaları hem de destek sunmaları için projemiz hakkında seminerler verdik. Yaptığımız plan çerçevesinde sosyal medya da bir sayfa açarak işe başladık. Bu sayfa sayesinde öğrenciler kaçırdığı dersleri izleyebiliyor ve öğretmenler de istediği duyuruyu buradan yapabiliyor ve ayrıca unuttuğu ve eksik kaldığını düşündüğü bir şeyler var ise bu ortamda paylaşabiliyor. Sosyal medya ortamı sayesine sınıf içinde zamandan ve mekandan kaynaklı yapamadığımız etkinlikleri yada çalışmaları tamamlama şansı buluyoruz. En basitinden İngilizce derslerinde sınıf içindeyken yabancı öğrenciler ile konuşma şansımız yokken sosyal medya ile hem işitsel hem de görsel olarak (msn, skype gibi) iletişime geçip yabancı dilimizi geliştirebiliyoruz.
Yaptığımız projenin hayata geçmesi ve süreklilik arz ettirmesi için çalışmalarımız sürüyor. Eğer bu çalışma sayesinde başarımızın arttığını gösterebilirsek, denetimli internet sayesinde okullarımızda sakıncalı görülen sosyal medya araçlarına farklı bir gözle bakıp, yasağın kaldırılması gerektiğini söyleyebiliriz.